GüNDEM Haber Girişi : 11 Şubat 2023 10:26

ABD'li uzman Türkiye'deki depremleri 'olağan dışı' diye tarif ederek açıkladı: Zemin hala tepki veriyor...

ABD'li uzman Türkiye'deki depremleri 'olağan dışı' diye tarif ederek açıkladı: Zemin hala tepki veriyor...
ABD'li uzman Türkiye'deki depremleri 'olağan dışı' diye tarif ederek açıkladı: Zemin hala tepki veriyor...

Türkiye’de peş peşe gelen depremler için uzmanlardan yorumlar gelmeye devam ediyor. Son olarak ABD’li deprem uzmanı Doç. Dr. Judith Hubbard’dan çok çarpıcı bir değerlendirme geldi. Hubbard açıklamasında "Bu depremin olağan dışı olduğunu düşünebilirsiniz. 7,8'in ardından 7,5'lik depremin takip etmesi şaşırtıcıydı. Depremin kendisi yaklaşık 75 saniye sürdü. Sarsıntı muhtemelen çok daha uzun sürdü. Çünkü zemin hala ilk kırılmaya tepki veriyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye son dakika gelen deprem haberlerini yakından takip ederken uzmanların açıklamaları da gelmeye devam ediyor. Son olarak Türkiye’de yaşanan deprem felaketini değerlendiren ABD’li uzmandan çarpıcı sözler geldi. ABD'li deprem uzmanı Doç. Dr. Judith Hubbard, Türkiye'de art arda yaşanan ve "asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin, meydana geldiği fay sistemi üzerinde daha önce tespit edilenlerden daha büyük olması açısından "olağan dışı" olduğunu belirtti.

New York'taki Cornell Üniversitesi Jeoloji bölümünde deprem araştırmaları yapan Hubbard, "(ABD'deki ölçümlere göre) 7,8'in ardından 7,5'lik depremin takip etmesi şaşırtıcıydı. Bu, bir tür tetikleme olabilir. Çok yaygın görülen bir durum değil ve eminim ki çok daha zarar vericiydi." ifadelerini kullandı.

20 yıldır dünyanın çeşitli bölgelerindeki depremleri araştırdığını belirten Hubbard, Türkiye'nin güneyinde yaşanan depremlerin, "meydana gelen birçok depremden daha karmaşık" olduğunu söyleyerek "Pek çok farklı fay kopmuş gibi görünüyor ve sonra herkesin dikkatini çektiğini düşündüğüm şey, mutlak yıkım." dedi.

ABD'li akademisyen, "Binaların yıkılışının görüntüleri o kadar trajik ki... Ve bu, eski depremlere göre çok benzersiz kalıyor. Dolayısıyla yıkımın boyutu ile yıkımın görünürlüğünün birleşimi gerçekten ama gerçekten şoke edici." diye konuştu.

"BU DEPREMİN OLAĞAN DIŞI OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ"

Türkiye'de 10 ilde 13 milyondan fazla insanı etkileyen depremle ilgili duygularını ifade eden Judith Hubbard, bu konudaki şaşkınlığını ve üzüntüsünü şu sözlerle aktardı:

"Türkiye'de deprem olduğunu ilkin yanlış duymuşum. 6,7 büyüklüğünde olduğunu duydum ve ilk düşüncem, 'Oh, hayır, 6,7 büyüklüğünde ve Türkiye'ye oldukça zarar verici olabilir' şeklindeydi ama sonra internete baktığımda bunun sadece bir artçı sarsıntı olduğunu gördüm. Gerçek depremin 7,8 büyüklüğünde olduğunu anlayınca yıkıldım."

Hubbard, Türkiye ile Suriye'de de büyük yıkıma ve can kaybına sebep olan depremin tektonik bir deprem olduğunu, Arap levhasının kuzeye doğru hareket etmesiyle Türkiye'deki farklı yer altı tabakalarını da harekete geçirdiğini söyledi.

Akademisyen Hubbard, "Bu depremin olağan dışı olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü 7,8 ölçeğinde bir büyüklük, bu fay sistemi üzerinde daha önce tespit edilenlerin hepsinden daha büyüktür." tespitinde bulundu.

"SARSINTI NE KADAR UZUN SÜRERSE O KADAR FAZLA HASAR GÖRÜRSÜNÜZ"

Türkiye'deki son depremin çok derinde olmadığından dolayı, "sığ bir deprem" olarak adlandıran Doç. Dr. Hubbard, "Sığ depremler daha kötüdür. Çünkü burada insanlar kaymaya ve sallanmaya daha yakındır. Depremin kendisi yaklaşık 75 saniye sürdü. Sarsıntı muhtemelen çok daha uzun sürdü. Çünkü zemin hala ilk kırılmaya tepki veriyor." değerlendirmesini yaptı.

Böyle bir depremin çok daha zarar verici olduğunu ve hasarın boyutunu etkilediğini belirten Hubbard, "Sarsıntı ne kadar uzun sürerse o kadar fazla hasar görürsünüz." dedi.

Depremin merkez noktasının yerleşim yerinin (Pazarcık) hemen yanında olmasının, son derece yıkıcı etki oluşturduğunu belirten ABD'li akademisyen, meydana gelen yüzlerce artçı deprem hakkında şunları söyledi:

"Artçı sarsıntılar depremlerden sonra olan normal bir şeydir ve bunun nedeni zeminin kaymasıyla bölgedeki tüm fayların aniden yeni bir şekilde gerilmesidir ve böylece kendi küçük depremlerini yaparak bu strese yanıt verirler ama burada bir değil, iki büyük fayı kıran iki büyük deprem olduğu için daha fazla artçı şok olabilir ve sonuç olarak artçı şok miktarını iki katına çıkarır."

Judith Hubbard, Türkiye'de yıkıcı bir depremle yüzleşen bölgenin bundan sonra da güvende olduğunun söylenemeyeceğine vurgu yaparak "Depremden sonraki zaman, başka bir deprem olma ihtimalinin en yüksek olduğu zamandır. Fayın etrafındaki bölgeler artık ekstra stres altındadır ve bence Türkiye muhtemelen özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın durumu nedeniyle bu riskin farkında." ifadelerini kullandı.