SAğLıK Haber Girişi : 26 Ağustos 2023 14:47

Depresyondaki hastalarda görülen davranışlar hakkında açıklamalarda bulunan Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kerem Doksat, ağır hastaların hastaneye yatırılması gerektiğini belirtti.

Depresyondaki hastalarda görülen davranışlar hakkında açıklamalarda bulunan Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kerem Doksat, ağır hastaların hastaneye yatırılması gerektiğini belirtti.

Dört kişide bir görülen ve kadınları iki misli daha fazla tutan bir hastalıktır. Eskiler buna ruh kanseri derlerdi; çünkü ilaçlara, Elektrokonvülsif terapiye (EKT) bile cevap vermeyen hastalar vardır. Tekrarlanan Beyin Uyarımı (TMS) tedavisi de artık sadece başka türlü tedavilere cevap alınamayan hastalarda kullanılıyor. Ama bu yöntemde kafatası 2.5 santimden daha kalın hastalarda pek işe yaramıyor. 

Depresyondaki hastalar;

- Eskiden haz duydukları şeylerden artık zevk alamazlar.   

Yetersizlik ve suçluluk duygularına sık rastlanır.

- Herhangi bir konuda yoğunlaşmakta sorun çekerler.

- Bazen ümitsizlikleri intihar etmek arzusuna dönüşebilir.

 Prof. Dr. M. Kerem Doksat

- Yetersizlik ve suçluluk duygularına sık rastlanır.

- Herhangi bir konuda yoğunlaşmakta sorun çekerler.

- Bazen ümitsizlikleri intihar etmek arzusuna dönüşebilir. Bir kısmında nedeni bulunamayan bedensel yakınmalara rastlanır (mesela kaşınma) buna 'Maskeli Depresyon' denir. Bu gibi şikâyetlerde kaşıntı ilaçları işe yaramaz. Ancak depresyon gidericiler işe yarar. 

Şiddetli vakalarda intihar taslakları görülebilir.

Bu kadar ağır hastaları hastaneye yatırmak gerekir. Eskiden yaygın olmasa da kullanılan ensülin koma tedavisinin artık bir etkisi olmuyor. En doğrusu hâlâ bildiğimiz antidepresan ilaçları kullanmak ve en doğru dozda kullanmaktır. Bunların hangisini kullanacağına biz psikiyatrlar karar veririz. Ben hâlâ antidepresanlardan hangisi etkiliyse, onu yazıyorum. Bunların başında da seçici serotonin geri alım engelleyicileri ve SNRI dediğimiz seratoninin geri alımını engelleyenler başta geliyor. Bilişsel davranışçı terapiler de seçilmiş vakalarda faydalı olur. Hipnoz, ancak kaygıyı, endişelerin ve sıkıntıların üstesinden gelmekte etkili olur. İyi bir tedaviyle hastaların büyük bir kısmı düzelmektedir. Buna da cevap alınamayan hastalarda ise 'çok nadir olarak' beyin ameliyatıyla ön tarafta bulunan alın bölgesine, özel bir teknikle beynin ön kısmında iki kesi yapılarak, kalan yakınmaların da geçmesi sağlanır. Buna frontal lökotomi denir. Günümüzde ancak tedaviye aşırı derecede dirençli hastalarda kullanılmaktadır ve takıntılara (obsesyonlar) da iyi gelir.