GüNCEL Haber Girişi : 16 Nisan 2024 11:17

Diğerleriyle Kıyaslanmanın Yıkıcı ve Yaralayıcı Etkisi: Aşağılık Kompleksi

Diğerleriyle Kıyaslanmanın Yıkıcı ve Yaralayıcı Etkisi: Aşağılık Kompleksi

Diğerleriyle Kıyaslanmanın Yıkıcı ve Yaralayıcı Etkisi: Aşağılık Kompleksi

Neredeyse herkesin belli zaman ve durumlarda kendini kıyasla diğerlerinden yetersiz hissettiği anları olmuştur. Örneğin çocukken sizden daha iyi resim çizen bir arkadaşınız olduğunda veya iş yerinde sizden daha iyi işler çıkaran birini gördüğünüzde ve yetersizlik hissetmişsinizdir. Aslında bakarsanız bazen yetersizlik hissi yaşamak oldukça doğaldır ve hatta insanı kişisel gelişim için teşvik bile edebilir. Ama bu durum, hayatınızı olması gerekenden fazla etkilemeye başladıysa, odaklanmanıza vs. engel oluyorsa muhtemelen aşağılık kompleksi yaşıyorsunuzdur.

Aşağılık karmaşası da denen bu kompleks, esas olarak bireysel psikoloji kurucusu Alfred Adler’e ait olan ve kendini bazı yönleriyle diğerlerinden aşağı hissetmesine neden olan karmaşaya verilen addır. Adler, insan doğasını sosyal-psikolojik açıdan ele alamıştır ve Adler için insan, doğumuyla başlayan bir eksiklik duygusuna sahiptir. Hemen herkes hissetmiştir. Günlük hayatınızda da insanların birbirleri için aşağılık kompleksine sahip olduğunu söylediğini illa ki duymuşsunuzdur. Peki tam olarak neden ve belirtileri nelerdir?

Nedenleri arasında çocukluk dönem yaşantıları, aile yapısı, çevresel, sosyal, kültürel faktörler vs. yer alsa da çocukluk dönemi yaşantıları ve ebeveyn tutumları büyük etkiye sahiptir.Kompleksler çocukluk döneminde başlar ve çocuğun farkındalık düzeyine göre iyileşir. Aşağılık duygusunu anlayabilmek ve üstesinden gelebilmek için en önemli nokta bireyin kendine dair varsayımlarıdır. Fiziksel veya sosyal olarak kendini aşağıda görmek bireyin hissettiği bir duygudur. Bu hisler bireyin varoluşsal amaçlarını belirlemede yardımcı olur. Başarı için çabalamasını sağlar. Ayrıca Adler, bu duyguların evrensel olduğunu belirtir. Adler, aşağılık duygusunu olumsuzluk olarak görmekten ziyade yaratıcılığın temeli olduğuna inanır. Bu eksiklik duygusu, başarıyı yakalayabilmek ve kendini tamamlamış hissedebilmek için kişiyi motive eder. Her bireyin gelişimi için aşağılık ve üstünlük duyguları normaldir ve gereklidir. Fakat her duygunun aşırı yaşanması sağlıksızdır. Adler, çözülemeyen aşağılık hissinin aşağılık komplekslerine, üstünlük çabasınında üstünlük kompleksine neden olduğunu vurgular.

Benlik dediğimiz kavram çocuğun ebeveynleri ve tüm sosyal çevresiyle olan etkileşimiyle oluşur. Çocukluk döneminde ebeveynleri tarafından aşağılanan, hor görülen, zevkleri veyetenekleri göz ardı edilen, hata yaptığı zaman cezalandırılarak başarısız ve yetersiz bir benlik geliştiren çocukta aşağılık kompleksi oluşması kaçınılmazdır. Aslında yetenekli olduklarını dahi yapamaz ve başarısızlık korkusu yaşar. Göz temasından kaçınır, korku, kaygı, utanç gibi duyguları çok yoğun yaşar. Bu nedenle kendine saygısı ve özgüveni oldukça zayıftır. Çocuğu daha o zamandan geri dönüşü olmaksızın toplumdan soyutlar ve bir süre sonra içedönük bir kimlik geliştirmesine sebep olur. Aşağılık kompleksi kıskançlık duygusuyla da ilişkilidir ve kompleksli kişi, değersizlik hissini yoğun yaşar. Özel hayatında da iş yaşamında da kendini birçok konuda yetersiz hisseder. Bu nedenle takıntılar, saplantılar, özgüven eksikliği, kaygı, korku ve depresyon vb. gibi psikolojik rahatsızlıklar baş gösterir.

İşin başka bir boyutu da denge meselesidir. Şayet bu dengeyi olması gerektiği gibi ayarlamazsak ve gerçek olmayan bir şekilde çocuğu takdir edip översek o zaman da karşımıza “Üstünlük Kompleksi” ortaya çıkar. Aynı durumlarda bile dengeyi kaçırırsak, aşırılığa gidersek aşağılık veya üstünlük kompleksleri ortaya çıkacaktır. 

Çünkü: “…şunu biliriz ki üstünlük kompleksinin temelinde her zaman bir aşağılık kompleksi yatar.” (Adler, 2013, s.20).

Aşağılık kompleksinin tedavisi için ilk olarak bu durumunkomplekse sahip kişi tarafından kabullenilmesi gerekir. Bu noktada bireyin özverisi oldukça önemlidir. Eksiklik hissinden kaynaklanan aşağılık kompleksi için kişinin zayıf noktalarınıgüçlendirmesi ve kişisel gelişimine özen göstermesi gerekir. Aşağılık kompleksi tedavisi için bir uzman eşliğinde tedavi sürecini yönetmek önemlidir. Hangi tedavinin uygulanacağına uzmanımız, yapacağı tetkikler neticesinde karar verecektir.  Aşağılık kompleksini yenmek için doğru tedavi yönteminin yanı sıra kişinin benliğiyle ilgili duygu ve düşüncelerini, yaşam tarzını değiştirmesi de son derece önemlidir. Tabii kişinin çevresini ve yaşantısını analiz etmesi gerekir. Uzmanımız eşliğinde ilerleyecek tedavi sürecinin yanında şu adımlar da fayda sağlayacaktır. 

Etrafınızda olumsuz, sizi aşağıya çeken insanlar varsa bu kişilerle ilişkilerinizi gözden geçirmelisiniz. Pozitif insanlarla vakit geçirmek özgüveninizi artırmanıza yardımcı olur.

Kendinizi daha az daha somut ve daha gerçekçi eleştirmeli ve olumlu yanlarınıza odaklanmalısınız. Ayrıca kendinizi başkalarıyla kıyaslamamalı ve onların hayatlarını kendi hayatınızı için belirleyici olarak görmemelisiniz. 

Mükemmeliyetçilik duygusunu hayatınızdan çıkarmalısınız. Her şey her detayıyla mükemmel olması her zaman mümkün değildir. Biz her şeye yetemeyiz, yetersizlikler de vardır. Elinizden geleni yaptıktan sonra mükemmel olması için kendinizi yıpratmamalısınız. Kendinizi olduğu gibi sevmeli ve kabul etmelisiniz.

Fiziksel aktivitelere katılmak, sağlıklı beslenmek, spor ve meditasyon yapmak kendinizi dinamik ve daha sağlıklı hissetmeniz yardımcı olacaktır. 

 

                                                                                                 Psikolojik Danışman Arzu